Sana olan hislerimi belki ilk, belki de son kez bu kadar açık belirteceğim kıymetlim. ' Seni Çok Seviyorum ' diye başlamayacağım cümleye.Sana bildiğin şeylerden bahsetmekten hoşlanmıyorum.İlk başta çok kafanı karıştırıp, seni düşündürmüş olsam bile, şimdilerde seni kimin taparcasına sevdiğini biliyorsun.Damarıma basmaktan hoşlanıyorsun.Sen benim Şah damarımdan kan fışkırınca mutlu oluyorsun.Oysa ki her damlada kendini akıtıyordun.Son anda, yani kanımın son damlalarında fark ettin.Bitecektin ! Bitmeyi göze alamadın, zaten bitmemeliydin !
Sevmek ve sevmemek arasında gidip geliyorsun.Her kulaç atışında farklı bir ' ben ' çıkıyor karşına.Karşına çıkan her zaman mutlu etmiyor seni.Bende egolarını tatmin etmekten yoruldum zaten.
Beraber olacağımızı düşünüp, hayaller kurarken aramıza uçurumlar koyuyormuşum meğer.Fazlasıyla derin çukurlu bir uçurum açmışım aramıza.Bu sefer köprüyü yalnız inşa etmeyeceğim, seninde alın terin bulunmalı.Başından sonuna kadar sende olmalısın işin içinde.Köprünün yarısına geldikten sonra senden yardım istersem, yarım bırakırsın beni.O yüzden ya yardım edersin, ter dökersin mükemmel bir köprü için yada aşağıdan çukuru derinleştirmeye devam edersin ..
Ve sonra ikimizde terk ederiz o dağları, uçurumları.Sağlam bir köprü kuramadan veda ederiz hayata.Kısacası kıymetlim ben bir zalim, sen bir kalpsize. Düşeriz çaresiz binbir dertlere.. Benim binlerce adımıma karşılık, senin tek bir adımın yeterdi kıymetlim . Sen adımlarının kıymetini bilemedin !