En çok ellerim üşüdü sen gittikten sonra benim.
Ve seninle birlikte yok olup gitti tüm hayallerim.
Biliyodum ki geçmişe dair en büyük zaferimdin benim.
Kokun olup her zerrene gizlice sinmek istemiştim.
Ve şu varki seni eskisi kadar özlemediğimi farkettim.
Çünkü bakmayı bilene göre sen dünyanın heryeriydin.
Yağmur damlasıydı adın , kar tanesi silüetin
Ayrılık asfaltında bi mum gibi eriyip gittin.
Şimdiki zamanlarımda bir isim kipi bile değilsin artık.
Geçmiş zamanlarımda bi gizli özne kadar farksız.
Sessiz soluksuz ve nefessiz bi kalp atışı.
Sen bi prensestin bende abartısız kadar güzel ve taçsız.
Saçsın şimdi gökyüzü bana tüm hüzünlerini.
Yaşadım her gün hatırımda , elimi tuttuğun o yaz günleri.
Dudak kenarına bulaşıktı gülüşün.
İlk gözyaşını gördüğümde içimdeki beni öldürdüm.
Şimdi günler gözlerinde bi ışık kadar mavi.
Odalarım dar ve sensizlikle kaplı siyahi.
Bir ışık , bir karanlık , kararsızlık hakim.
Gökyüzü gibiydi yüzün gözlerimde gizli.
Bilmesemde olur artık seni görmesemde tabi.
Beni sevdiğini yahut nefret ettiğini hani.
Sen veyahut ben hemde hala sevsekde bizi.
Değişen inanki hiçbişey yok , biz yasak artık bize.
Eminim ki hatrından silindi gitti silüetim.
Lakin ben hala hatırlarım , yanına geldiğim treni.
Ama şimdilerde senden ötürü soğuk çehreler bana.
Meşke meyleder gönül de sükuta hayli aşina.
Günaydınlar gün bakışlım , kimin gününe aydın oldun ?
Yemediğimiz bile ayrı gitmez merhaba bile diyemez olduk.
Biz herkesin bahçesinde isteyeceği bi çiçek gibiydik.
Maalesef ki sonbaharımız geçip gitmek bilmedi.
Mevsimler artık kara , ne gün doğar ne gece.
Bize artık yok hayat , derde başka çare bul.
Gözlerinde benim için binbir şimşek çaksa nolur ?
Ben kendimi paratonerin zirvesinde bıraktım.
Öyleki kulaç kulaç şehrimizi turladım da
Sana dair bir tek güzel ayrıntıya bile rastlamadım.
Son olarak kalbindekini al ve git , sakın
Rüyalarımı yanındakiyle istilayı bırakın!