Bugün yalnızca gecenin matemi..
Bu ince bir sızı.. Yeni baştan süregelen..
Sorumluluk yüklü..
Ağrıyan sızlayan bir kalp.
Durmayan duraksayan bir kalp..
Anlayamayan çoğu zaman..
Bir çocuk yüreği gibi heycanlı çarparken çoğu kez..
Birden bire durağanlaşan..
Yetim başı gibi okşanılası yüreklerden birisi bazen..
Bazen bir kartal gözü kadar keskin bakışlarla süslü..
Durağan..
Bir koşuşturma sarmış dört yanımı..
Hep başkasının telaşesi içinde..
İstediğim yerde olamıyorum hiçbir zaman..
Olamayacağım belkide..
Belkide yokoluşun en başlangıcı böyle bişeydir..
Belkide yokoluş zaten başlamıştır..
Ne gariptirki insanın yok oluşu var oluşuyla başlar..
Ne gariptirki bir göz hep yeniden kapanmak için açılır..
Bazen bir söz sırf geri alınmak için sarf edilir.
Ölümün olduğu bir dünyada küslük ve ayrılıkların olması ne gariptir.
Ne gariptirki sevenlerin birbirleri arasında gurur yapıp garip uğraşlara girmeleri..
Ne gariptir ki herkesin aşktan bahsedip tükendikten sonra söverek bahsetmeleri..
Bir zamanlar karıcığım dedi kadını bugün rakı sofrasında meze yapanda vardır..
Bir zamanlar kocacığım dedi adamı bugün 5 çayında çaya bandıranda..
Hem herkesin gerçek aşkın ne kadar zor olduğunu söylemesi..
Hemde herkesin aşık geçinmesi ne gariptir..
Dünya yalandır.
Her ölüm erken ölümdür. Hiçbir ölüme zamanında gitti diyemez hiçbir insan.
Her ölüm erken..
Her aşk zamansız biter..
Birden bire. Eğer zamanı gelmişti deniliyosa hoşçakal demekten önce..
O zaten aşk değildir.
Ve gariptir insanlar..
Dünya sadece bir topluluktan ibarettir.
Oda hiçbişey bilmediği halde , herşey hakkında konuşabilen insanlardan ibarettir.
Onlardan biri olarak.. Saygılar ve selamlar..
Maça As..
Özel kalem..