sureti olmayan bir hüzün müydü yüzün, yoksa kara saplı kör bir bıçak mıydı? kalbimdeki bu sıcak en basitinden inkârıydı bütün sıcaklığına inat kuytusunda bir tensel buluşmanın baktığım her yabancı şimdi bir yalancı ve yalandı beni bunca derde salan bir avuç yalan yine de kalan, insanlara vermek istediğimdi sevgi biraz kuru; ama saf, duru bekliyor içimde bir yerde, zaman zaman tekliyor emekliyor kalbimin yamalı sokaklarında dilekliyor ellerine, umutsuzca, başka ellerin değmeliğini