Dönmek…
Kürkçü dükkanı misali dönüp dönüp başa sarmak
Daha fazla birikmişlerle
Bugün bir kez daha gördüm de hiç iyi yan yokmuş
Nereye baksam kötü bir hatıra
Ben mi iyi yan göremiyorum acaba dedim
Tek tek düşündüm
Sahili cafeleri sokakları köşe başlarını çimenleri
Hepsinde kötü bir yere bir yalana bağlanmış…
Döndüm…
Tesadüfende olsa yine aynı yere
Günlerce belki görürüm diye geçtiğim aynı yere, yürüdüğüm yola
Tekrar gittim
Ama bu sefer;
Elimde telefon yoktu
Aynı yerde dönüp durmuyodum
İçimde bi umut yoktu seni beklemiyordum
Hava yine soğuktu, yağmur yerine kar yağıyordu sadece
Saat beş buçuk değilde altı buçuktu
Bu sefer görmek için değil
Görmemek için dua ediyordum…
Döndüm…
Aynı acıya hatta daha fazlasına
Bu sefer her zamankinden daha yalnızım
Gerçekleri biliyorum onları gördüm
Başkalarının söylediği yalanların acısını çektiğimi
Aslında o zaman hiç birşeyin farkında olmadığımı, farkında olmadığını
Kimin ne olduğunu, kimin ne olmadığı
Kimsenin bizim gerçeklerimizi bilmediğini
Bambaşka senaryolar yazdıklarını
Kendi hikayemizde baş rol değilde figüran olduğumuzu…
Zamanında gittim de
Ama geri döndüm
Denedim fayda etmedi
Şehir değiştirmek, olduğu gibi bırakmak, hayattan çıkarmak, ilaçlar, krizler, nasıl olduğu hatırlanamayan yara izleri, başka yüzler, ağlamak zırlamak, acıyı içine atıp gülmek arsızlığa vurmak, umursamıyomuş gibi davranmak, uyumak uyanmak, dağıtmak toparlamaya çalışmak…
Döndüm
Denedim ve döndüm
Yine aynı gecelerden birine; sigara izmaritleri, bi kaç söz, kırılan kalpler, şişen gözler
Sabaha bir şey bırakmadan bu gecelerden çıkmayada alıştım
Uyanmak gülmek günlük şeylerle uğraşmak
Yüzüme bir maske yerleştirmek
Sanırım alıştım bu duruma
Gece başka bi insan gündüz başka bi insan
Hangisi benim bilmiyorum
İkiside değilim belki
Belki ikiside benim
Ama tek bildiğim
Ben bende gizliyim
Döndüm
Dönüyorum
Döneceğim
Kendi etrafımda..!