kendim diktim düştüğüm yolların hırkasını eğnimi onlarla eksilttim sabrını beklediğim kuyulardı yeminli ay vakti talibi olmadım heykelimin bildim kumdan yapılmaz çölün heykeli vahamı kendim diktim kendim diktim hikâyelerimi yırtığını söküğünü onulmazın, hayatın adımı ben sananlara ne yazsam duyulmaz sesim herkesin zamanından başka türlü geçerim bana adımdan yapılan zaman aldı beni madem seslendim dünyaya madem imzamı verdim benden geri çekildi çoğaltılan suretim yazdıkça bildim: zamanın malıyız hepimiz düğümlüyüz bağlıyız azımız çoğumuz ne kadar sevsek o kadarız çok kısa görünen hayat çok uzundur aslında, çünkü kaderi çok az çıkar insanın karşısına çöle vursa da kendini, adanmış bir iç kale sanatına karşılaşmalarla kısalır insan hayatı çıplaktım, acıktım, bana inen yıldırımdın yakın geçersin sandım, vurdun geçtin beni, baktım: dokunmadın bile bana kavurup bıraktın ve yeniden uzakta bir yıldızdın ansızın.
yeni terzim, mutlak serabım, aklımda senin adın başka bir hırkaya başladım, yolum aynı aşkım uçsuz bir çöl, ben kum kadarım.