Yeter! Daha fazla yorma şu kalbimi Hadi bana elini ver, Bu yalnızlığa son ver! Yaşadığımız her an baştan sona geçsin gözümden.
Hiç üzülmez misin,acımaz mısın? Kalbin cız etmez mi senin? Sen! Adam gibi sevdiğim kız, Ne yaptın ki bana Aşikar oldum, kalmadı gönlümde hırs.
Hiç gözün takılmaz mı Çöp kutusunun yanındaki zavallı çocuğa? Yada, Gece gökte tek başına duran Kutup Yıldızına.
-Ama "o" en parlak yıldız...
Tanımıyorsun onu, Onun da Florence'si vardır, ama yalnızdır. Parlaktır ama yalnızdır.
O da bileğinde, nabzında hisseder aşkını, Bu aşk asla,asla yere çakılmayacak kadar derin O da sarhoş, yaşamış aşkın şaşkınlığını, Bu yüzden parlak, kokusunu almaya başladı(k) kefenin.
-Ya o zavallı çocuk? Onu da sen düşün.
Erguvan çiçekleri gibi hissettim şimdi seni, Büyükçe, meyvelerin küçük,ulaşılmaları güç Razı olmak zorundayım sanırım, unutacağım seni Uslanmaz bir çiçeksin ne de olsa, ulaşılman güç.
Gerçek aşkı sende tattım Florence'm. Yüreğim, ilk şiirim...