Hiç, elimden bir prenses tutmamıştı. Yok!Tutmuştu sanırım bir kez rüyamda. Ama senin kadar iliklerime işlememişti. Seninle başladım rengarenk bir hayata.
Birlikte bakıyoruz ya bazen papatya falına. Seviyor-sevmiyor. Keşke papatyamın bir yaprağı daha olsaydı diyorsun ya sen, Yine "sevmiyor" çıkınca. Seviyorum. Seveceğim. Sevmekten usanmıyorum ben.
Ellerim, saçlarının arasından kaybolup giderken. Cennette gibi hissediyorum kendimi ben. Gözlerim kamaşıyor parıltından. Yok!Yanlış anlama. Şikayetçi değilim, şikayet eder mi hiç? Deli gibi seven.
Hani beraberken, Sadece bakışırken birbirimize. İçinden gelen melodiyle sarılıyorsun ya bana, O sırada kalbimle akıyorum derin duygulara.
Aynalar gibi yansıtıyorsun ya bana tebessümünü. Bırakıyorsun ya kendini öylece benim kollarıma. Yakalıyorum tekrar masum gülüşünü. Dalıyoruz yine beraberce, İstanbul semalarına...
Bir bebeğin biberondan vazgeçmesi, İlk kez bardaktan su içmesi gibi safsın. Kalbimin duyulmayan yerlerinde hep sen, hep sen varsın. Sözcüklerimin bittiği yerde tekrar bak gözlerime. Onlar sana sevgimi fazlasıyla anlatsın...