Sen beni ne zaman dinlesen ben dilsiz oluyordum, Ben sana ne zaman feryat etsem sen bir sağır, Denkleşmiyordu bi türlü kalplerimizin anadili, Mülteci aksanları yerleşiyordu kalplerimize ağır ağır,
Artık aynı dünyanın insanları olmakta yetmiyordu, Farklı coğrafyaların,farklı iklimilerin etkisi altındaydı hislerimiz, Senin karasallığın senin sertliğin, Benim cılız makilerimi titretiyordu, Senin yazın benim felaketimdi Cehennem ateşine düşmüş gibi kavruluyordum,
Farklı gerçeklerin insanlarıydık Yada herkesin kendine göre doğruları vardı, Aynı doğruda kesişemeyen açılar gibiydik, Bir türlü 360 dereceyi tamamlayamıyorduk