Çocuklar görüyorum;dikdörtgen bir sunta içinde!!
Üzerlerinde kıpkırmızı bir gölge,gidiyorlar;
gidiyorlar vakitsiz bir ülkeye!..
Çocuklar görüyorum;ismi,süslü bir mezar taşında
Ve anası
Ve babası ;
bu cinnet ayrılığın;cennet avuntusunda!..
Bir öğle sızısında;bir ikindi acısında gidiyorlar!!
Çocuklar...
Yorgun bir top arabasının arkasında,
"hoşçakal" diyemeden;anlamsız ve yalınayak gidiyorlar.
Yirmisinde daha
Ve hayalleri kendisinden de küçük..
Hiçbirşey istemeden;
yoksulluklarını da bırakarak cami avlusunda;
çırılçıplak ve sitemsiz gidiyorlar.
Çocuklar...
Bakarak son birkez daha,O yalnız kalabalığa!!
Suskunluklarını da yanlarına alarak;
ağlamadan gidiyorlar!!