Gömülmüşüm yanlızlığın karamsar koynuna,
Zifiri karanlıkta bir ışık arar dururum,
Kaybettiğim değerlerin vebali benim boynuma,
Bahtsızlığımın sebebini kendime sorar dururum.
Sabahı olmayan gecelerde yıldızlara dert yandım,
Güneşim batalı çok oldu doğmasını gözler dururum,
Başımdaki kapkara katman bulutları birgün dağılacak sandım,
Gökyüzünün parlayan mavisini özler dururum.
Olumsuzluklar cellat gibi yapışmış boynuma,
Mıknatıs gibi aksilikleri üzerime çeker dururum,
Sanki talihsizliği nikahlayıp almışım koynuma,
Verimsiz gönül tarlamı umutsuzca eker dururum.
Ne yazıkki gülmek nasip olmadı yüzüme,
Üzülerek elalemin saadetini kıskanır dururum,
Bulutlar ne hikmetse abone oldu gözüme,
Rüzgarın geri savurduğu gözyaşımla ıslanır dururum.
Yediğim darbelerin sayısı ne bir nede iki,
Hangi birisine yanacağıma şaşar dururum,
Düşüp düşüp kalkmaktan yoruldum inanki,
Ölümdeki huzurun özlemiyle yaşar dururum.
Maalesef gidişatım hiçde hoş değil,
Herşey düzelecek diye kendimi kandırır dururum,
Bakıyorumda önüme yolum hep yokuş ve çakıl,
Ümitsizlikle çaresizlik arasında koşturur dururum.