Mutlu sonu olmayan mahkeme duruşmaları gibi hayatım,
Kader yargıcım olmuş sevdiklerim celladım,
Ömrümün her bölümü kaybedilen celseler gibi.
Kendi vücudumun içine hapsolmuşum,
Daralan ruhum isyanların eşiğine gelmiş,
Neden sorusu beynimin hücrelerini kemirmiş,
Tükenmek bilmeyen sancılarım sabah akşam nöbetimde,
Olumsuzluklar mapushane olmuş,
Yargısız müebbet kararıyla kalemimi kırmış.
Şanssızlığın acımasız çarkında kaybolmuşum,
Acılarım,kederlerim,sonu gelmeyen dertlerim,
Hayat zindanımın dört soğuk duvarı olmuş,
Suşsuz,günahsız mahkum gibi içinde boğulmuşum,
Hürken özgürlükten uzak acılarla yoğrulmuşum,
Çaresizlik içinde can havliyle çırpınırken
Bataklığa düşmüş gibi daha çok batmışım.
Tutunmak için elimi uzattığım her dal
Talihsiz bir biçimde elimde kalmış,
Kökten budanan hayat ağacımın çürük dalları
Genç yaşta hazırlanan tabutuma tahta olmuş.
Ecelimin bile beni terk ettiği yanlızlığımda
Sırf nefes almanın bile güzel olduğu hayattan bıkmışım,
Aksilikler mıknatıs gibi yakama yapışmış,
Şanssızlıkmı kadersizlikmi yoksa beceriksizlikmi bu???
Samanlıkta çuvaldız arar gibi cevap aradığım sorular,
Suçlu benmişim gibi dönüp dolaşıp beni sorgular.
Çırpındıkça battığım için artık koyverdim kendimi,
Arkadaş dost ettim kendime dertlerimi,
Hayata küstüğüm gibi insanlarada küstüm,
Sevenlere,sevilenlere küstüm,
İnceldiği yerden kopsun misali kendi kendime küstüm.
Silinmiş anılarımla yaşamanın işkencesi yegane hayat bağım oldu,
Soluk gözlerimden okunan ömrümün çözülmeyen zor bilmecesi
Kaktüslerle,dikenlerle örülü yüreğimin uğraşı oldu.
Gözlerimin feri gitti,kayboldu,
Ağlamaktan çürüyen gözlerimden akan yaştan
Sevmeyi,sevilmeyi unutan yüreğim pas tuttu.
Ağlamaya bile korkuyorum artık,
Çünkü gözümden akarken beni bir dirhem rahatlatan yaş
Feleğin dinmeyen kasırgasıyla ruhuma çarpıyor,
Delik deşik olan ruhum benden kaçıyor.
Kaderime asi olmaktan yoruldum,
Kendime küs olduğumdan hep ben acılarla vuruldum,
Çağlayan bir şelaleydim,
Kaynağıma sevgi akmadığından kurudum,
Unuttuğum sevgiyi özledim,
Sevenleri gördükçe isyan ettim,kudurdum.
Dertten,kederden,efkardan ağlamayı değil,
Bir kerecik olsun sevinçten ağlamayı özledim,
Yaşarken ölmeye doydum,
Ölmeden yaşamayı özledim.
Ne zaman battığını unuttuğum güneşimin
Tekrar doğması için nafile ufukları gözledim.
Zaman benim için durmuş sanki,
Yüzleştiğim geçmişim beni hatırlamıyor,
Umutla beklediğim geleceğim beni inkar ediyor,
Ben ne dün vardım,ne yarın olacağım.
Ömrübillah bugünde kalıp,
Sevinçle veya kederle elbet bir gün bende öleceğim.
Ölünce nihayet mahkum olduğum bu kötü kaderimden beraat edeceğim.
Bu hayatta severek gülmek nasip olmadı,
Hem sevip hem sevilerek
Bir ihtimal bir dahaki hayatımda güleceğim....