Buzdağının sadece görünen kısmıymış güzelliğin,
Sancılı yolculuğumun son saniyelerinde anladım bunu,
Karanlıkta saklıymış meğer çirkin özelliğin,
Felaketle bitti aşk maceramın sonu.
Gülü bülbülün sevdiği gibi sevmiştim seni,
Sevgi yerine hayata küsmeyi öğrendim senden,
Ateşli bir öfkenin alevleri yakıyor şimdi beni,
Karşılığını vermeden çok şeyler çaldın benden.
Saf kalbim tanımadığım duygulara esir oldu,
Nefret denen lanet şey sömürüyor dinmeyen kederimi,
İhaneti gören gözlerimin parlayan rengi soldu,
Boşlukta kalan hayallerim süslüyor meçhul kaderimi.
Tekerrür eden korkularım işgal etmiş şuurumu,
Aşk konusunda yaşadıklarım sanki bir dejavü,
Anlamını yitiren özgüvenimin içler acısı durumu,
Artık ne bülbülü severim nede mis kokulu gülü.
Aşk şarkıları cenaze marşını andırıyor artık,
Yaşadığım ızdıraplarda bir nebze huzur arıyorum,
Boş bir kitaba benzeyen ruhumun sayfaları yırtık,
Seni unutabilmek için sevgin yerine nefretini sarıyorum.
Mutluluk beklerken neden hep bedbaht oluyorum,
Fedakarlıklar sıkıştırdım senle yaşadığım herana,
Sana verdiğim kurbanlardan hergün yaşarken ölüyorum,
Aşka inandım diye öleceksem lanet olsun bu cana.