Sevgilim,
Yanlızlıktan buzdağına dönüşen yüreğim,
Seninle güneşin doğuşunu gördü.
İlkbaharda coşan nehirler gibi çağlamaya başladım,
Kalbimdeki eriyen buzdağları AŞK şelalesine dönüştü.
Altında sevgimizle yıkanmak için ruhlarımız buluştu.
Vücudum yüksek bir gerilimin etkisi altında sanki,
Seni ilk gördükten sonra
Başımdaki katman bulutları dağılırken
Aşkın yıldırım gibi üzerime düştü.
Gözlerim kamaştı,tepemde kelebekler uçuştu.
Heyecanın vücudumun bilinmeyen hücrelerine ulaşıyor,
Kan yerine damarlarımdan sevdan akıyor,
Muhabbeti unutan dilim bülbül gibi ismini şakıyor,
Bana Aşkım derken nefesinin sıcağı ruhumu yakıyor,
Nefesim kesiliyor,
Çıldıran kalbim duracak gibi oluyor.
İlk defa seni seviyorum dediğin an dünyadan koptum,
Kendi alemimizde soluduğum oksijensin,
Seni yaşadığım bana ait gezegensin,
Sen kainatın kaidelerini bozan bir istisnasın.
Seni severken içkisiz sarhoş oluyorum,
Seni seyrederken mezesiz sevgiye doyuyorum,
Ayaklarım yerden kesiliyor,
Yedi kat göğün zirvesine yaklaşıyorum.
Aşk iksirin canıma can katıyor.
Seninleyken dört mevsimin tüm güzelliklerini bir arada yaşıyorum.
Aynı anda hem everestin zirvesinde,
Hem ekvatorun merkezindeyim,
Hem yağmur ormanlarının ortasında,
Hemde sahra çölünün göbeğindeyim.
Seninle beraberken ömrüm sanki bir an,
Senden ayrıyken bir anım ömür gibi geliyor.
Sensiz bir hiç gibi ebedi yaşamaktansa
Bir an bile olsa seni sevebilmek için yaşamayı yeğlerim.
Senin mutluluğun için
Canımı seve seve hiç düşünmeden feda eylerim.
Azgınlığın kadar uysalsın,
Sertliğin kadar duygusalsın,
Vahşiliğin kadar evcilsin,
Yeri geldiğinde şeytan,yeri geldiğinde meleksin,
Mayan en kaliteli malzemelerle yoğrulmuş,
ALLAH'ım seni özenmişte yaratmış,
İçini dışını işlerken bayağı bir zaman bırakmış,
Nurunun ışığından bir parça ruhuna akmış.
Sana sarıldıkça Rabbimin yakınlığını hissediyorum,
Seni bana nasip ettiği için şükredip dualar ediyorum.
Sevgilim,
Akşamları başını göğsüme koyduktan sonra ipek saçlarını okşarken uyuman,
Ciğerlerim sana özgü mis gibi kokunla dolarken seninle dolu olan yüreğimin ritmiyle nefes alman,
Rüyalar alemine daldığın halde hala bana sıkı sıkı sarılman,
Erken kalkıp işe gidecek olsam bile benimle yatıp benimle kalkman,
Elinde sabah kahvesi,
Dudağıma kondurduğun günaydın öpücüğüyle beni yanaklarındaki gamzelerin asaletiyle uyandırman,
Günümün gülyüzünün güzelliğiyle başlamasını sağlaman,
Cennetin tahmin edemeyeceğim meyvelerinden daha güzel ve daha tatlı.
Binbir gece masallarına layık aşkımızı
Rüyalar aleminde gerçekten yaşıyorum.
Mecnun gibi çöllerde yanmadan,
Ferhat gibi dağları delmeden,
Efsane sayılan aşkların çilelerini çekmeden,
En kötü ihtimal mutluluktan saadet gözyaşı dökerek
Aşk cennetimizi seninle paylaşıyorum.
Seninle yeniden doğdum,
Seninle sabitleşti gülüşüm,
Seninle bitti ağlayışım,
Artık kendim için değil,senin için,aşkımız için yaşıyorum.
Bir zamanlar ecelimle dalga geçip Azrail'le şakalaşırken,
Seninle hayatın tadına vardığım şu an
Ölümden korkuyorum.
Vasiyetim olsun:
Eğer birgün sana doyamadan ölürsem,
Sana olan sonsuz sevgimi gözlerine,
Öldüğüm halde hala senin için çarpan kalbimi gamzelerine gömsünler,
Burnundaki hızmanı ve ayağındaki gümüş halhalı
Ölümün soğuklunda bile sevginle dolup taşan tabutuma koysunlar,
Aşıkların ağaçların üzerine isimlerinin başharflerini kazıyarak aşklarını ebedileştirdikleri gibi,
İsmimizi kocaman bir kalp içinde ölümsüzleştirerek mezartaşıma oysunlar.
Melekler gibi uyuyuşunu izlerken başucunda,
Rüya görürken bile benim ismimi sayıklarken aldığım ilhamla,
Senin için yazdığım bu şiiride sana mirasım olarak versinler.
Şayet Takdiri İlahi seni benden alırsa,
O zaman lanet edeceğim bu canımı cıkmasını beklemeden yanına sersinler.
Ben seninle doğdum,
Seninle varoldum,seninle yok olacağım.
Bir dahaki hayatta buluşmak üzere
Aşkının ateşiyle kavrularak kül olup
Bir anka kuşu gibi senin için yanıp yanıp
Küllerimden tekrar ve tekrar doğacağım.
Mahşere ve mahşerden ötesine kadar
Sen benim bende senin olacağım......