http://www.youtube.com/watch?v=vQVeaIHWWck
Seni sevmek zor iş.
Sensiz yaşayabilmek ne kadar zor.
İstemsiz duygular içerisinde sürüklenmek istemiyorum.
Bu çılgın denizlerin içerisinde yanmaktan nefret ediyorum.
Bu garip sigara dumanı içerisinde kaplanıyor ciğerlerim.
Ciğerlerimi söküp alan bu duygunun adı ne ?
Allah aşkına söylesin biri.
Şu içime girip cehennemlerde yakan bu kör soluğun adı ne ?
Bu siyahın matemine ne demeli şimdi?
Gece gece karabasan gibi gönlüme çöken duygulara ne demeli ?
Ya fikrine ne demeli ?
Ya düşlerime ?
Ansızın gelip çöken karşıma.
Birden bire kanıma giren şu arsız kokuna ne demeli ?
Ey bütün varlıklarıyla dünyada yaşayan halklar.
Ey bütün kalpleriyle birbirlerini seven aşıklar.
Hepinizin aşkından bi parça tatmış gibiyim.
Hepinizin acısını birer parça yaşıyor kalbim.
Lanet olasıca yıllanmış bu acının sırrı ne ?
Yüreğime damla damla çöken bu hüznün adı ne ?
Ne olur kurtarın beni bundan.
Ölüm gibi kalbime , gönlüme , gözlerime ve fikrime azap veren şu acıdan kurtarın beni.
Kör karanlığa açılmış penceremin önünde durmuşum.
Bir bardak çay belkide yalnızlığım gibi demlenmekte.
Ayrılık vuslatta baki midir ?
Yoksa görüp duyamadığımız vuslat gerçek midir ?
Değil midir ?
Biliyorum ki bu gördüğüm dünya değil. Rüya değil.
Elini tutmadan yürüdüğüm bu yollar yol değil.
Bu denizler deniz değil.
Seni görmediğim günler gün , senle konuşmadığım saatler saat değil.
Biliyorum ki bunları yazan kişi ben değil.
Biliyorum ki bu acıyı çeken kalbim değil.
Biliyorum ki bu acıyı çeken ben değil.
Mecnun olan ben değilim.
Leyla olan sen değilsin biliyorum.
Bunun adı aşk değil.
Zira bu hasret değil.
Asla bu kavuşmak değil.
Bu bir vuslat değil.
Bu bir ayrılık değil.
Bu lanet olası bi hüsran değil.
Herşeyin sonu güzel değil.
Güzel olan hiçbişey benim değil , senin değil , bizim değil.
Müzik benim değil , tuş benim değil , sonat benim değil.
Bu avare ruh benim değil.
Bu yanmış yürek benim değil.
Bu kahrolmuş adam ben değilim.
Son benim değil.
Bu başlangıç benim değil.
Şiir benim değil.
Ah kadın. Ah kadın.
Ah güzel kadın.
Ben seninim.
Sen benimsin.
Peki kim bu içimde acılar içinde kıvranan derviş ?
Kim bu ateşler içinde yanan mecnun ?
Kim bu deli ? Bu perişan adam kim kalbimin ortasına oturmuş ?
Kim bu fani ? Kim bu ölümsüz acı.
Keder.
Zülum düpedüz bu.
Keder ve acıdan yoğrulmuş ekmekler yediriyor her Allah'ın günü bana.
Gözyaşı ve kandan oluşmuş içkiler içiriyor hergün bana.
Ve her türlü dumanda boğuyor ciğerlerimi.
Aşk diye her yanımı pişiren bu olgu ne ?
Nedir bu tükenmezlik ?
Onu benim , beni onun içine hapseden bu parmaklıklar kimin ?
Allah aşkına çıkarın şu zincirleri.
Bizi birbirimize bağlayan şu lanet demirler kimin ?
Allah aşkına kesin şunları.
Soluğumu paylaştığım bir adam var sanki içimde.
Yıllardır acılar içinde kıvranan.
Yıllardır kederler içinde yanan.
Yıllardır hasretler içinde kaybolmuş bir mecnun.
Bir ferhat.
Bir divane.
Kahrolmuş.
Kahrolacak. Ve kahroluyor hala.
Geceler uzun.
Bildiğimiz tüm şarkılar hüzünlü.
Hal böyle olunca , ne leylalar neşeli , ne mecnunlar türkü söyler bugün.
Madem ki böyle , prangaların türküsü çalsın , hapislerin şarkısı söylensin.
Mecnunlar ağlasın , leylalar dinlesin bizi.