Kimdim ben ?

Neydim ? Kimin için , yada neyin için yaşıyordum ?

Amacım yada nihayetim ne olacaktı ?

Ne yapıyordum ? Ve bu yaptıklarım ile neyi amaçlıyordum ?

Hiçbir fikrim yok.

Ben kaçağım.

Koskocaman bir kaçak.

İnsanların kalplerine ve hayatlarına kolaylıkla giren bir kaçak.

En başından beri böyleydim.

Zamansız terk edilip aşkın en gerçeğini yaşamış bir kaçak.

Dünya üzerinde yaratılmış ilk aşkın hazzının aynısını bulup bir daha asla o hazzı yaşayamayacak olan bir kaçak.

Ve bu hazzın etkisiyle mitolojik bir öyküye dönüşmüş bir kaçak.

Beni tanıyamazsınız.

Tanısanız kabullenemezsiniz.

Çünkü ben sizin içindeyim.

Bilemezsiniz.

Birden ve aniden , en olmadık zamanda gelir hayatınıza girerim.

En çok ihtiyacınız olan anda.

Her şeyinizi  bana bırakırsınız.

Yapmamanız gereken şeyleri söylerim.

Ben o ilk aşkın kaçak bekçisiyim.

Sıradan aşkları , ona benzetmeye çalışan bir efendi.

Yada o aşkın sonsuz bir kölesi.

Ne dersen de , ama bu değişmeyecektir.

Her daim bedenim ruh halinde dolaşmaya devam edecek , ulaşılmazı isteyen herkesin yanında bulunabileceğimdir.

Ben istediğime her zaman ulaşabilirim.

Ama senin bana verebileceklerinden hiçbirisini istemiyorum derim onlara.

Ve onlar bana her zaman istemediğimden fazlasını verebileceklerini göstermeye çalışırlar.

Daha önce benim gibisini görmediğini söyler , benim gibi olmadıkları için öfkelenirler.

Bundan dolayı kıskanır , bundan dolayı ağlarlar.

Benim için ağlar , benim için gülerler.

Ama aslında farkedemezler.

Gözleri çoktan kör olmuştur.

Yavaş yavaş etkime girmeye başlamışlardır.

Onlar bana kapıldıkça ben korkar tedirgin olurum.

Zira bir kadının iplerini elinde tutmak , dünyanın ekonomik dengesinin dizginlerini tutmakdan daha zordur.

Onun üzerinize nasıl geleceğini tahmin edemezsiniz.

Başlarken klişe sorularım vardır.

Karşımdakini tanır ölçer biçer , ona değişmezlerini ve benim için göze alabileceklerini sorarım.

Tek tek cevap verirler.

Özgün ve samimi olmasına dikkat ederim cevapların.

Ve benim sorduğum soruların cevabı her zaman özgün ve samimi olmak zorundadır. Olurda.

Zaman geçtikçe aynı soruları tekrar sorarım.

Ve bu sorulara aldığım cevapları karşılaştırırım.

Hiçbir zaman ilk verdiği cevabı vermez karşımdaki.

Her zaman bir adım daha yaklaştığımı hissettirir.

Bir cevabının daha adı ben olmuşumdur.

Bu işin sonunda ben ne istersem o olacaktır.

Ve her ilişkinin sonunda bu olur.

Ben isterim.

O olur.

Ben bitti derim.

Biter.

Ama onlar asla unutamazlar.

Zira herkes o bahsedilen erosu görme zevkine nail olamaz.

Hele ki eros un elini tutmak yada herkese gerçek aşk ı tattıran o kişiye sahip olmak.

Bambaşka bir duygudur.

Bunu kaybetmemek için yapabilecekleri herşeyi yaparlar.

Bu değişimin onlara kattıklarını farkedemeyecek kadar kördürler.

Ne zaman damarlardan benim kanım çekilir.

Kendi özüne döndüklerine nelerin değiştiğini farkeder aklı olan bünyeler.

Onlara neler kattığımı anlarlar.

Benimle olmalaları gerektiğini bilir , ama iyiki olmuşuz ve iyiki benimde başıma geldi diye dua ederler.

Ve benim gördüğüm en büyük sevinçtir bu.

Çünkü bunu diyenler bir sonraki ilişkilerinde tıpkı benim gibi , o ilk aşk heyecanını tattıracaklardır karşılarındakine.

Ve hiçbir zaman kontrolü bırakmama meziyetine sahip olmayı öğrenebileceklerdir.

Öpüşürken göz açıp hile yapmayı gösteririm ben onlara.

Ama bu öpüşmekten zevk almadığı anlamına gelmez.

Sadece dudakların birleşiminin ötesinde , ruh birleşiminin gerçekleşmediğini gösterir.

Dolayısıyla benim işim.

Ruhlarını birleştirmenin yolunu göstermek.

Bunun farkına varanlar ben gittikten sonra ben olmaya çalışırlar.

Hayatımı taklit eder yaptıklarımı yapmaya çalışırlar.

Fakat başarılı olamazlar. Yalnızca bunalımlı bir ergen havası vardır üstlerinde.

Yapabildiklerinin en iyisi budur.

O yüzden onları kendi hallerine bırakıp çaresizliklerini izlerim.

Ben onların yüzleşemedikleri korkularıyım.

Ben onların kabul edemedikleri egolarıyım.

Ve beni ezmeleri gerektiğini anladıkları anda onları rahat bırakırım.

Ve beni ezmeleri gerektiğini anladıkları anda , onları özgür kılarım.

Özgür kıldıklarımın akıllı olanları artık bu erdemle mutlu olmayı düşünürler.

Ve olurlarda.

Akılsız olanları da bu erdemi kullanma yoluna giderler.

Zira kalpten geçmeyi bilen insan azdır.

Söylediklerimi taklit etmeleri bile sizi etkileyeceklerdir.

Fakat izin veriniz.

Bir ilişkide bir noktadan sonra bir taraf fiziksel olarak birleşmeyi arzuluyorsa.

O ilişkide ben yokumdur.