Yine kalemin başındayım.
Yine kağıdın bir yanları bükük..
Yine kalemin içinden sensizliğin haykırıyor..
Her defasında aynı şeyi yapsamda..
Bu sefer farklı be..
İnanki çok farklı sevgili..
Ben seni bir başka sevmiştim..
Sende bir çocuğun anne memesine hasretini değil..
O her yudumda anneye daha yakın olmak hazzını bulmuştum..
Bir gülüşüyle hoş bayanların kucaklarında yer bulmayı bilebilen şanslı çocuk gibiydim..
İstediğini yaptıkça kalbinde küçük odalardan ufak bir köşe bulmak dünyayı döndürüyordu yeniden..
Ama imkansızlıkların köşesinden el sallıyordu sanırım çaresizlik..
Her defasında bir şekilde çaresizlikten kurtulsamda..
Aslında sürekli beni takip ettiğini kabul edemiyordum şu zamanalara kadar..
Ulan allahsız kadın..
Ben ne yaptım diye hesap sormak değil şuan mizacımın gerektirdiği..
Binip giderken o otobüse arkandan bakıyordum usulca..
Ulan hiçmi hatrı yoktu o anıların ?
"Bir kere de dönüp sen baksaydın be kadın!" "Bir kerede dönüp bakamazmıydın?"
...
Ben farklı sevdim dedim..
Çok farklı sevmiştim..
Şimdi herkes gibi bende "ne hayallerimiz vardı" triplerine girebilirim aslında..
Ama farklı sevdim ben seni..
Çok farklı sevdim..
Ulan allahsız kadın!
O çocukların ne suçu vardı ?
O çocukların ne suçu vardı ki o güzel hayalleri yaşatamadık onlara ?
"Çocuklarımız" bile hayal olup gitti kadın.. Farkında değilmisin ?
Sanırım sende onları farklı sevdin..
Hayal olarak kaldılar..
Asla varolmadılar..
Onlar.. Hala senin sıcacık karnının içindeler..
Ve hala beklemekteler..
Sanırım hata bizde..
Bir çocuğa hangi hayal cazip gelirdi ki ?
Yeterince güzel bir hayalimiz olmadı sanırım ; görmek için doğmayı göze alamadılar.
..
Ben seni farklı sevmiştim sevgili..
Elini tutmadım hiç..
Yanına gelmedim..
Buluşmadık park köşelerinde diğerleri gibi..
Yada ne bileyim sevişmedik öyle ulu orta yerlerde sergiler gibi..
Evinize bakmanın ne kadar huzur verici olduğunu bilemedin hiç sevgili..
Anlayamadın sen..
O dört duvarın herhangi bir yerinde senin kokun hakim düşüncesiydi orayı güzel yapan..
Oranın pencerelerinin herhangi birinden her an yüzünü görebilme şansıydı mükemmel gösteren..
Ve o sokağın herhangi bir yerine çöp atma anını yakalayabilme ihtimaliydi kader..
Anlayamadın.. Bilemedin hiç..
Fakat ben farklı seviyordum sevgilim..
Farklı seviyordum..
Küçük bedenimde koca kalp taşımaktansa..
Bedeni senle doldurup kanımı düşüncenle pompalıyordum damarlarıma..
Ulan allahsız kadın..
Hiçmi insafın yoktu senin..
Şu çöpü atarken bir kerede 10 metre ilerdekine gitsen ne olurdu be ?
Ne olurdu..
..
Okulumuzun önünde saatlerce ağlamıştım annenin öldüğü gün..
O hayata veda ettiğinde sen benim değildin bile..
Beni bilmiyordun hatta..
Sanırım o gün orada.. İsimsiz bir şahıs.. Bir merhumenin arkasından göz yaşı döküyordu nedensiz..
Kimliksizdi sizin için..
Yüzü belirsiz izi belirsiz sıradan biriydi..
Bak şimdi ne diyeceğim..
Hadi herşey eskisi gibi olsun senin için..
Ben gene isimsiz.. Kimliksiz olayım..
Hiç olmamış gibi yap gene..
O gururlu güçlü kadını oyna bana..
Bende karşında yalvaran erkek olayım gene eskisi gibi.
Sonra sen üzgünüm deyip çek git gene aynısı gibi..
En azından o hafta sonuna kadar..
Mutlu olduğunu bilmiş olayım böylece..
..