Bazı şeylerin anlaşılması çok daha güç çoğu şeyden.
Neden sonumuz aynıyken hala ayrılıklar var ?
Sonunda öleceğimizi bile bile geçirdiğimiz bunca saçma sapan zaman.
Bu ne cesaretlilik ?
Neden ölümün olduğu dünyada gurur var iki kişi arasında ?
Veya kavramlar bir taneyken neden birden fazla anlamı var ?
Neden herkese göre farklı "değer " ?
Neden herkesin kıymet anlayışı farklı ?
Yada sevgi.
Aşk.
Neden farklı bütün aşklar birbirinden ?
Neden herkes aşka aynı yönden bakamıyor ?
Neden eskisi kadar kıymet verilmiyor samimiyete ?
Bunun yerini neden manasız gururlar ve egoist bir zihniyet almış durumda ?
Egosunu tatminden vazgeçemeyecek kadar az mı onlara göre değer ?
Yoksa sevgi , paylaşılamayacak kadar çok mu değerli ?
Sadece kendimi ve egomuzu sevelim denilen saçmalığa neden tüm insanlar bu kadar inanmış durumda ?
Herşeyden önce , vazgeçmek değilmiydi aşk ?
En gerçek aşklar hep ayrılıkların olduğu değilmidir ?
Leyla ile mecnun ayrı kalmasalardı , aşklarını destan yapacak ne özellikleri olabilirdi ?
Aşk için herşeyden vazgeçmek değilmiydi amaç ?
Yaşamın gayeside bu hırsı dengelemekten geçmiyomu zira ?
Aşk kırmızıydı hani ?
Aşk mavi.
Anlaşılmaz bi çaresizlikti hani ?
Bir bilinmezlik paradoksu ?
Yada hep başka yollara çıkan bir holigarşi.
Anevrizmalar geçirten bir olguydu aşk.
Hani en derinlerde.
En gerçeklerde.
Neden herşeye rağmen bırakamıyo insanlar kendini.
Olduğu gibi yaşanmıyo bazı şeyler ?
Olması gerektiği gibi olmasın varsın , ne çıkar !
Gurursuzca , fütursuzca sevelim birbirimizi.
Yada ölüm gibi olsun aşkın tarifi.
Kaçışı olmayan.
Ve alternatifi bulunmayan.
Çaresizce sevelim. Acizce.
Ne fark eder ki..
İnsanlar neden sadece bakmakla bile aşk yaşanabileceğine inanamaz haldeler ?
Yıllar süren aşklar , hep imkansızlıklar dahilinde sürdürülmüş.
Bu bir gerçekken hala neden imkansızların peşinde koşuyorlar ?
Görmedende sevilirdi , zira peygamberde tanrıyı görmeden sevmedi mi ?
Bu değilmiydi tek cümleyle özeti ?
Konuşmadan da sevilir.
Bilmeden.
Durmadan.
Duraksamadan.
İhtirasla.
Yada yalnızca aşk ile.
Tan yeri ağarırken dünyadan çekilir ruhlar.
Ve gece efendileri dağılmaya başlar sokaklara.
Bu nedendir ki o zamanlarda , hala uyku girmemiş gözlerin sahibi bireylere ölüm hissiyatı yerleşir. Çağrışır.
İşte katıksız bir saf korkudur o .
O korku gibi olsun işte aşk.
Ve o korku gibi , dolsun aşk!
Ne taşsın , ne yarım kalsın.
Ama ne doldurmaya , nede taşırmamaya uğraşalım.
Bırak taşacaksada taşsın.
Eksik kalan , olmasın bile.
Olduğu gibi seni seviyorum demek bu kadar mı zor gelir bünyelere ?
Gururndan vazgeçmek bu kadar mı kıymetlidir bazı insanlar için ?
Beklentiler aynı iken sunuş farkı mı cazip gösterir , bi başkasındaki ulaşılmaz fırsatları elindenkinden ?
Olmamalı.
Karşılıksız ve gurursuz sevmeli.
Sırasını beklemeden seni seviyorum diyebilmeli.
Sonuna kadar yetecek cesareti olmasa bile , kalkışabildirmeli aşk , onu bazı şeylere.
Olmamalı.
Bu kadar olmamalı bazı şeyler.
Anlamakta zorlanıyorum.
Zorlanıyoruz.
Anlayamıyoruz.