yoksa taş çıkartan bir adı tanrılarınkine yalnızlığın, eteğidir yerimiz çıkmak henüz kazanılmamış bir zafer iken zirvesine melankolik bir ezginin, kekremsi tadında bulmaktır yalnızca kıvılcımlarını hüznün belki de bir şarabın, ve kanat kanata yürümektir çelikten bir anüsün koridorlarında bulana dek ateşi, yaşamadan yaşayabilmektir ömrü doğu-batı arasına düşen güneş kelebeklerini, sevilmeden sevebilmektir zamansız zamanlarında hayatın, ölmeden, ölebilmektir adı yalnızlığın...