öLüme mahkum hayatın ve doğuşun evrelerini, resmetmekte gözLerim...
.... Mevsim Kış ....
Toprağın rahmine
düşüyor yıldızlar...
Kapladı kar,
kaldırımlar...
Bembeyaz şehir,
mevsim kar...
Üşüyor kırlangıçlar,
sonra martılar...
Avaz avaz marmarada yankılanır, acılar...
Bir sela verilir,
eyüp sultandan..
Kıt Kesilir, kulaklar...
Musalla durağı yoğun bugün... Bir güne kaç sela sığdırabilirsin yüreğinde ?
Söylesene,
bir doğuma gülücük saçarken, hiç geldi mi aklına ?
"ya o sela,
adım/n/ yankılanacaksa" semaya ?
ve dokuz tahta yorganın, toprak,,
dairem/n/ olacaksa ?
.... Mevsim Bahar ....
Doğumlar vardır, bembeyaz kundaklarla açarsın gözlerini masivaya, ölümler vardır, bembeyaz kefenlerle yürürsün Allah’a...
Doğumlar vardır,, tomurcuklarını saçar toprak, ahenk cümbüşü buna şahit yar, ve papatyalar topladım avuçlarımda....
sonra kırmızı gonca gül
seni bekler dalında...
ya o yemyeşil söğütün serinliğinde, sıcacık tebessümlü çocuklar...
Daha neler var...
neler ?
Mevsim Bahar...