yoksul bir yansımanın geçidi,bu senfonik arzular,
yazın yağan karın,gözbebeklerinde serinlemek gibi öncesizlik,
sarmaşıktan günaydınlar takmak saçlarına,
ve yırtarcasına temmuzu,suskunluğu yitikleştirmek umudu....
ayrılık vakti çalıyor kapıları,
uzakta savaş ritmi kayboluşlar,
tuzaktan sessiz bir çığlık,yatağına sığmayan,
ve çocukların,pamuk şekeri düşlerinde kaldı yarın...
yalnızlık bir koca karanlık,
sersem bir rüzgar geçmişten koparak,yüzüme devrilen,
yalnızlık bir koca hüsran,
sıkı tut kalabalık hasreti,
birazdan sabah olacak....
şimdi,beşinci mevsim kadar bilinmez aşk,
tanrıçalar uğurlarken,peri tozlarından arzuları,
kimbilir,nede yorgun düşmüştür hayatın anlamı,
bir sebep sakla saçlarının ateşinde,
aykırı tüm denklemler sarsın başakları,
bugün dünden daha eski,
ve yarını unuttu masalların sayfaları.....