Artık ıssız kırları bıraktı Pan; Şimdi birçok ülkelerin milyonluk kentlerinde Asfaltlarda, betonlarda dolaşıyor Kızgın, uzun yazların öğlen saatlerinde.
Blok apartmanların şahane katlarından En çalımlı taşıtlara atlıyor. Devcileyin arkalar, koskoca bankalardan Yanında yardakçılar, yaşıyor.
Sessiz dilsiz kimseleri kestiriyor gözüne, Dişlilerden kaçıyor. Fabrika duvarları sağır kale kapıları Yılgın yorgun adamlar, bezgin ürkek kadınlar.. Çullanıyor onların az ekmek sevincine.
Değil yalnız yazların kızgın sıcaklarında Hemen her gün, hele büyük kentlerde Bulvarları tarıyor, hain gülüşleri sessiz. Panla karşı karşıya, gözleri kararıyor Katı cıvık asfaltta yalın ayak bir işsiz.
Yoksullar açlar hastalar sürünürken Kentlerin göbeğinde, kuytu köşelerinde; Hıncını alamamış sanki insanlardan Uygarlığı zalim, daha da azıtıyor Atom bombalarında, uzay füzelerinde.
Yarınlar? Gizli kara gazte haberlerinde O varsa ekmeklerde, sularda ağulu Hattâ çocuk yüzlerine düşmüşse gölgesi, Keser bizim gibiler yarınlardan umudu.
Renklerde, emeklerde, ırklarda.. Yahudiler, işçiler, zenciler.. Pan! Şu dünyada insanca yaşamak da yoksa Ne kalıyor geriye, yüzyıllardan?