sanırım sen bir kum delisi , Bense avucunda bir tanesi...
Rüzgarla savurdun bedeni , Dil kurudu kilitlendi...
Lanetin çiviledi belki Ezelsiz bu adem'i...
Elmada saklı iblisin , Özletti mi sanırsın cenneti...
Bırak şimdi şarabı kevseri ! , Elindeyse kulun kaderi...
Takılmasın mürekkebin , Suyun olmaz iradesi...
Aramam cehennemi , Bulmuşum ortasında kendimi...
Yargı , sorgu , infaz gerçekleşti , kader dediğin kimin nesi ?
Ya sil defterinden adımı , Bırakma hayattan bir izimi...
Derdin nedir dersin , Güneşin altında kızmışım bilmez misin ?
Düşünmedikçe yaşayacaksam kefensiz , Ne gereğin var bu suretin...
Konuşturmayacak olsan , Koyardın bu dile bir kemiği olup biterdi...
Çıtırdadıkça susardım , Gelmezdi sana sözümün tanesi...
Cürmüm kadar yanacağımı bilmesem , harcamazdım vaktini...
Sorma bana kaybettiklerimi ,Tutmaz kazandıklarımın bir tanesini...
İnecek bir perde kalmadı , Gözlerimi kapattım ebedi...
Kanım yine demlenmeli ,Kalmadı içimde bir hüzün teri..
Yine gelip dem vurmalı , aynı kanla senelerce...
Bitmiyor yol ben yürümedikçe , yazmıyorum kükremedikçe...
Duymuyorum kendisini yol verip dön demedikçe...
Susmuyorum ! Geçmişim tekerrür ettikçe...
Kapılar kapalı oldukça , Nasıl gelecektim çıtırtısız...
Kulaç atmadan karaya vursam , Nasıl gülecektim pırıltısız...
Sen olmadıkça yanımda , Karar vereceğim kararsız...
Benim gibisine kul oldukça , hayalci olursun ayarsız...
Dar ağacında beklerim seni , Kalleşler urganı dolamadan...
Sehpayı kendim iterim , Son isteğim sorulmadan...
Yaşadım demem ben , cennetten kovulmadan...
Su ver demem ben , Son isteğim sorulmadan...
Kantar ayarsız tarttıkça , Kurtulamazsın kuşkudan...
kuşkulanmamak ise ya yalandan yada saflıktan...
Gerçekleri göremezsin sonuçları sorgulamaktan...
Özüne dönemezsin , bu da sanırım korkudan...
insanlar sorar sana derdin nedir ?
Kanma kimseye insan fazla bencildir.
asıl isteği merakını gidermektir.
Çözüm nedir dersin böbürlenir.