Yaa! Ramazan Kadri; Kiminin ekmeği aslanın ağzında kimininki taa midesinde derler yaa! Bizimkisinide gömmüşler anasını satayım, Taa! toprağın yedi kat dibine sanki;
nasılmı? Bak! anlatayım da bana hak ver ramazan kadri. Hani köydeki evde kırık bir masa vardı bilirsin O masanın kenarına çatlak bir saat koyduk şimdi Uykunun ölüme en yakın yerinden uyandırsın diye burda bizi Bıçak gibi yırtıp geçer bitkin gecelerimi o melun satin zili.. bir kuyunun içinden olurum hep o çalarken Açmak isterim Yorgun gözlerimi. ı- ıh! mümkünü yok açamam Bir tur atarım yatağın içinde duymazdan gelirim hep. Tam o sırada anlarım yatakta yalnız olduğumu Sonra Yorganı alırım apışımın arasına ; yatağın hepsi benim olmuş ohh! Ne hoş! N'olur, birazcık daha uyusam zararımı olurmuş.? Ah kadri! olmaz olurmu hiç? Ya kaçırırsam servisi ....... Sonra araba da bulamamki!. Bilirmisin n'olur kart delinmedimi ?
Ekmek kalır öylece; bulamam ki feleğin gömdüğü yeri. Yakaracak bi Allahım kalır bide bizim başçavuşun kalbi.. Oda gözümün içine baka baka , kalksaydın koçum! der; belli Zinhar, dinlemez kimseleri.
Ya! kadri Zaten herkes hep bu saate yazar acıklı hikayesini, Yalova kaymakamı olsan kaç yazar Kim takar? yarıda kalan yorgunluk keyfini... Demezlermi senin anan güzelmi?
Sonra ürkek bir el omzuma değer, çipil,çipil açarım sonunda gözlerimi, önce saate bakarım alışkanlık tabi Kahretsin! Hiç bişey göremem ki yelkovanı akrep; Akrebi yelkovan sanırım hep! Tersim döner sanki... Ardından; hanım seslenir hadi bey hadi! .
Kalkıp ayakyoluna giderim. terli, terli, Sonra da giyinirim. Kirli, mirli, Bi bardak çayı zor tıkarım boğazıma, İki tek zeytinle bi lokma ekmeği. Zonguldak çok soğuktur bu mevsimde varya hele geceleri,; Çekerim parkayı sırtıma başlarım beklemeye servisi, Sonunda gelir, içine tükürdüğümün dandik mercedesi, Yılan gibi tıslayıp, kendiliğinden açılır,tek kanatlı ucubesi, Açıl susam açıl! Demişimdir sanki...
Derken! Sabah olmuyor ki! erken, Sallana,sallana varırız. açık mezarın ağzına bi yerden,
Sonracıma, cancazım; sevgili Kadriii! Alırız takım taklavatı, giyeriz koyu mavi urbaları; Taktıkmı, başımıza da affilli sarı bareti. Oluruz, anasını satim! anadan doğma tam bir yeraltıcı, Dördüncü kademede, birinci sınıf kazmacı, Borumu bu!
Bineriz, takul,tukul bi ansansöre, bi bölük adamla beraber, Başımızda baş çavuş; sonracıma asansörcü olur, Birde, vardiyanın pok yidi başısı.
Sallana, sallana asansörümüz yerin altına inmeye başlar, Yarının yorgunluğu bile bugünden bedenimdedir artık Ramazan Kadri! Sonunda kör talihe yakıştırırım, çok çalışıp az yaşamanın kahrını, Yaa! Bismillah derim, bir kuru tükürcükle avuçlarımı yağlayıp; Başlarım feleğin gömdüğü yerden çıkarmak için rızkımızı!...... .
İşte sevgili kardeşim Ramazan Kadriii! Hergünüm böyle, kopyalanmış gibi sankiii... Hak verdinmi bana şimdi!...