Tutundum rüzgarın yelelerine,
Savruldum bu gece gönül bahçene,
Kırılmış dallarım, yıllarım sende,
Bir ömrün gülünü solarken gördüm.
Eylül vurmuş seninde gönül dağına
Hüzün değmiş gönül ağacının, yaprağına
Buz üzümleri sarkmış güzelim bağında
Yıllar önce tükenmiş, halimi gördüm
Sokuldum gizlice gönül evine,
Usulca bakındım pencerene,
Gençliğim; ateşi sönerken sende,
Güneşini ufkunda, batarken gördüm.
Issızdı odalar kimseler yoktu,
Yemiş senide zamanın kurdu,
Acılar geldi gözlerimde durdu,
Dizlerim bağı çözülürken gördüm.
Yaslandım gönülünün köhnemiş duvarına,
İki damla yaş bi nefes sevdamla,
Yılların kışı kar yakmış saçına,
Mahvolmuş bir ömrü yanarken gördüm...